Yaz sonu geldi. Benim için yaz, havanın sıcaklığı ne olursa olsun, zaten hep okulların açılmasıyla birlikte biter. Okul yıllarından kalma bir duygu bu tabiki, çünkü o zamanlar yaz sonu demek, yazlıktan İstanbul'a dönmek demekti. Bu sene ise en son tatil olan ve yazın başından beri sabırsızlıkla beklenen bayram tatilinin bitmesi bir yerde yazın son noktası oldu.
Tabi yazın bitmesi demek sadece sıcak havalara, denize kuma, güneşe ve aylaklığa veda etmek değil, aynı zamanda taze domatese de veda etmek anlamına geliyor.
Geçen yaz sonu 30 Ağustos'ta Saroz’a gitmiştik. Oradan dönerken yolda farklı farklı yerlerden herhalde yaklaşık bir on kilo kadar Çanakkale domatesi almıştım dayanamayıp. Tabi o kadar domatesi bozmadan bitiremeyeceğim için yiyemediklerimi dondurmuştum. Neredeyse bütün kışı işte o domateslerle geçirdim. Marketlerde kışın satılan ve domates taklidi yapan plastik tadındaki kırmızı şeylerden hiç almak zorunda kalmadan domates çorbası yapabilmek ya da makarna sosları hazırlayabilmek: priceless :)
Bu sene de bayram tatilinden dönerken bagajımda taze mısır, taze fasulye, sivri yeşil biber ve yaklaşık on kilo kadar da domates vardı. Domatesler bir gün önce tarladan, bir kısmı bizzat kendim tarafından toplanmıştı üstelik. Eğer bugüne kadar hiç güneşin ısıttığı sıcak bir domatesi ortadan ikiye bölüp üzerine tuz serptikten sonra ısırararak yemediyseniz neler kaçırdığınızı size anlatamam. Zira domates buzdolabına girip soğuyunca aromasının büyük bir kısmını maalesef kaybediyor. Kışın taze domates yemenin bedeli de maalesef bu.
Şu sıralar sokak satıcılarından ya da manavlardan yazın en güzel, en olgunlaşmış, tatlı domateslerini bulmanız mümkün. Kısacası paraya kıyıp, bulabildiğiniz en iyi domatesten, alabildiğiniz kadar çok alın. Kışın kilosuna 7-8 lira verip alacağınız tatsız garip domateslerin yerine sayın harcadığınız parayı da... Garanti ediyorum karlı çıkıcaksınız. Bu aldığınız domateslerle dondurulmuş domates küplerini kolaylıkla hazırlayabilirsiniz. Bütün kışı geçirmenize yetecek kadar domates küpü hazırlamak, bir pazar günü en fazla 1 saatinizi alır. Benim gibi sadece iki tane buzluğunuz varsa aynı işi donan domatesleri poşetleyip yenilerini yapmak için bir kaç defa tekrarlamanız gerekebilir sadece.
Ilk olarak domateslerin alt kısmına büyük bir artı işareti şeklinde derin olmayan birer kesik atın ve kaynar suyun içinde 1-2 dakika bekletin. Daha sonra bu domatesleri soğuk suya atın ve kabuklarını kolayca elinizle çekerek soyun. Eğer mutfak robotunuz varsa işiniz çok kolay. Soyduğunuz domatesleri ikiye bölüp robota atın ve püremsi kıvama gelene kadar ( ben bazı parçaların biraz daha büyük olmasını seviyorum, dolayısıyla çok su gibi bir kıvama getirmemeye dikkat ediyorum) robotta çırpın.
Eğer robotunuz yoksa aynı işlemi küçük el robotunda veya hatta bir rende ile de yapabilirsiniz. Rende kullanacak olanlara ufak bir not: Rendelemeden önce domatesleri soymanıza gerek yok. Sadece bir kenarını ince kesip düzleştirin ve o taraftan rendelemeye başlayın. Böylece kabuk zaten elnizde kalacaktır.
Sonra domates püresini ister buz kalıplarında, ister poşetlerde ya da buzluk kaplarında dondurun. Ben buz kalıplarını tercih ediyorum, çünkü böylece her seferinde istediğim kadar domatesi, fazlasını hiç harcamadan, alabiliyorum.
Bu arada eğer domates küplerini hazırlarken içiniz kıyılırsa (ya da tamam, bahaneye gerek yok, sadece canınız isterse de!) kızarmış iki dilim köy bagetinin üzerine ortadan ikiye bölünmüş bir sarmısağı sürüp, üzerine de iki kaşık domates püresi, zeytinyağı, tuz ve karabiber ekleyerek afiyetle mideye indirebilirsiniz!
Afiyet olsun!