29 Eylül 2010

Biberli-kimyonlu Omlet

Kusura bakmayın bir süredir kilo vermeye çalışıyorum, haliyle de yemek projelerine biraz ara vermek zorunda kaldım. Tabi yarım kibrit kutusu peynir, üç zeytinle hayat geçmiyor ama ne yapalım katlanıcaz artık. 

Dün akşam ofisten epeyce yorgun geldim  ve spora gitmeden önce de hızlıca proteince zengin birşeyler yemem gerekiyordu. Konserve ton balığıyla bir süre birbirimize düşman gözlerle baktıktan sonra dolaba yönelip eski dostum yumurtaları gördüm. Yumurtanın her çeşidini çok severim, sabah-akşam fark etmez, hem pratik, hem lezzetli, hem besleyicidir ( daha iyisi can sağlığı demek istiyorum)...

Omlet fikrini kafama koyduktan sonra sebzeliğe yöneldim ve gördükçe aldığım, bu nedenle de asla tamamen tükenmeyen kırmızı biberlerimi ve annemin İznik'ten getirdiği ince yeşil biberleri gözüme kestirdim. Kimyonlu ve körili omlet zaten ara ara yaptığım bir yemekti. Biberlerin hafif acısıyla da mükemmel bir uyum oldu. Hafiften bir hint yemeği aroması verdi...





 Malzemeler

3 yumurta
1/2 çay kaşığı kimyon
1/2 çay kaşığı köri
2 yeşil sivri biber
2 kırmızı sivri biber
1 diş sarmısak
zeytinyağı
tuz-karabiber


Hazırlanışı

Biberleri ve bir diş sarmısağı ince ince doğrayıp 1 tatlı kaşığı zeytinyağında soteleyin. Kimyon ve köriyi ekleyin. Yumurtaları ayrı bir kapta hafifçe çırpın ve kızgın tavaya geçirin. Bir spatula ile omletin kenarlarını toparlayın, aynı zamanda orta kısımlardan hafif sıyrıklar açarak pişmesini sağlayın. Yumurta kesinlikle çok pişirilmememli, hafif yumuşak/sulu kalmalıdır. İsteğinize göre tuz ve taze çekilmiş karabiber ekleyin.

                                       

Afiyet olsun!

6 Eylül 2010

Patlıcanlı Pide Bruschetta




Annem İznik'ten iki haftadır devamlı patlıcan getiriyor. Yiyebiliceğimden daha fazla patlıcanım var ama o kadar da güzeller ki tüketmenin kolay bir yolunu bulmaya çalışıyorum. Tabi ki Türk mutfağında patlıcanla yapılabilecek bir çok yemek var ve hepsine de bayılırım ama şu sıra maalesef karnıyarık yapıcak vaktim yok! 

Daha pratik bir şekilde patlıcanlarımı tüketmek zorunda olduğumdan geçenlerde smitten kitchen da gördüğüm bruschetta'ları hatırladım. Ufak bir iki değişiklikle oldukça lezzetli ve pratik oldu. Çoğunlukla domatesin hakim olduğu bruschetta piyasasına patlıcan iyi bir alternatifmiş gerçekten de. Kim bilir belki de bunun nedeni patlıcan ve domatesin (ve hatta patatesin) biyolojik olarak aynı cinsten gelen bitkiler olmasıdır. 




Patlıcan çekirdekleri diğer tüm yenilebilen bitkilerden daha yüksek oranda nikotin içerir (yanlız bu yolla nikotin almak isteyenlere ufak bir uyarı; tek bir sigaraya eşdeğerde nikotin almak için yaklaşık 9 kg patlıcan yemeniz gerekiyor!). Çekirdeklerin içerdiği bu nikotin aynı zamanda patlıcana hafif acımsı bir tat verir. Bu nedenle patlıcanlar pişirilmeden önce en az 15 dakika bol tuzlu suda bekletilmelidir. Tuzlu suda bekletmenin bir diğer nedeni ise patlıcanın süngerimsi yapısının içerdiği hava boşluklarının küçültmek ve dolayısı ile pişirirken daha az yağ çekmesini sağlamaktır.

Malzemeler

4-5 adet orta boy patlıcan
3-4 diş sarmısak
2 dilim beyaz peynir
Taze kekik
Taze maydanoz
Kırmızı pul biber
2 çorba kaşığı balzamik sirkesi
6 çorba kaşığı zeytinyağı
tuz-karabiber

Hazırlanışı
Patlıcanları küp küp kesin. Tuzlu suda 15 dakika bekletin, çalkalayıp durulayın ve bir kağıt havlu ile güzelce kurulayın. Bir fırın tepsisinde, taze kekik dallarını, tuzu, karabiberi, kırmızı biberi ve ince doğranmış sarmısağı karıştırın. Zeytinyağını ve balzamik sirkesini ekleyin.



Patlıcanları bu karışım ile harmanlayın ve önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında, ara ara karıştırarak, pişirin. Pideleri ( veya dilediğiniz ekmeği ) dilimleyin ve hafifçe kızartın. Kızarmış ekmek dilimlerinin üzerine ikiye böldüğünüz büyükçe bir diş sarmısağı bastırarak sürün.
Patlıcanlar fırından çıkıp biraz ılındıktan sonra ufak parçalanmış beyaz peyniri ve ince kıyılmış maydanozu ekleyin ve karıştırın. Tadına bakarak tuzunu ve karabiberini ayarlayın. 
Bu karışımı ekmeklerin üzerine paylaştırın. 



Afiyet olsun!

1 Eylül 2010

Brownie



Bu tarifi Jamie'nin "Cook with Jamie" kitabını alır almaz yapmıştım. "Cook with Jamie"  nin, ilk Jamie Oliver kitabım olması dolayısı ile bende ayrı bir yeri vardır. Birçok yemek kitabının aksine içindeki tariflerin hepsi çok güzel ve uygulanabilir tarifler. Gerçi bunu Jamie'nin tüm kitapları için söylemek mümkün bence ama dediğim gibi "Cook with Jamie" benim ilk göz ağrım.


Kitaptaki Brownie tarifi ise ayrı bir güzel. Eğer siz de benim gibi bitter çikolata sevdalısıysanız bu Brownie'yi mutlaka denemelisiniz. Julia Child'ın "foolproof mayonnaise" i gibi bu da "foolproof" bir brownie! Kesinlikle kusursuz! En güzel yanı ise, bir kere temel tarife hakim olduktan sonra insanı çeşitlemeler denemeye itiyor olması. Dilerseniz içine fındık, ceviz, portakal kabuğu rendesi ya da vişne ekleyebilirsiniz. Benim bir sonraki projem ise tarife acı, taze kırmızı biberler eklemek. Bir nevi Lindt'in Chili'li siyah çikolatasının kıvamına ulaşmaya çalışmak diyelim. Sonucu size yazarım ama şimdilik biz temel tarife dönelim.



Malzemeler

250 gr tereyağı
200 gr siyah çikolata ( kakao oranı minimum %70 olmalı )
80 gr kakao
65 gr un
360 gr toz şeker 
1 çay kaşığı kabartma tozu
4 büyük boy organik yumurta

Hazırlanışı

Tereyağını ve çikolatayı bain-marie usulü eritin. Çikolata tamamen eridikten sonra eğer eklemek istediğiniz ekstra bir malzeme ( fındık, portakal kabuğu, vs) var ise ekleyin.  Fırını 180 dereceye ayarlayın. Unu ve kakaoyu bir kaba eleyin ve şeker, kakao ve kabartma tozu ile karıştırın. Erimiş çikolatalı karışımı kuru malzemelere ekleyin ve mikserle homojen bir karışım elde edene kadar çırpın. Yumurtaları ayrı bir kapta biraz çırptıktan sonra diğer malzemelerin üzerine ilave edin. İpeksi bir kıvam elde edene kadar mikserle karıştırın.


Kare bir borcamın içine yağlı pişirme kağıdı koyun ve karışımı bunun üzerin dökün. Fırında 30 dk pişirin. Brownie'nin dışı kıtır kıtır kalırken içi hafif ıslak olmalıdır. Pişip pişmediğini anlamak için kekin içine sivri bir bıçak batırın. Bıçak hafif kıtır bir kabuktan girdikten sonra gene hafifçe ıslak olarak çıkmalıdır. Pişirme kabında soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra küçük kareler halinde kesin. Dilerseniz hafif ılık olarak yanına bir top vanilyalı dondurma ile servis yapabilir ya da kapalı bir kutuda bir haftaya kadar tazeliğini kaybetmeden saklayabilirsiniz!




Afiyet olsun!